Yedi Cüceler:
Neden cüce oldukları ya da neden yedi tane oldukları kesin olarak bilinmiyor. Sekiz tane oldukları ama kendi aralarında anlaşarak birini adamdan saymadıkları da bilinmiyor. Türk olup olmadıkları da bilinmiyor. 7 Cüce Adam adında bir basketbol takımı kurdukları da bilinmiyor.
Pire Ferhat
Kaplumbağa üzerinde devletten yardım istemek için Ankara'ya giderken keşfedildi. Şimdi ünlü bir televizyon Hönkürmen'i. Bir haftada tek bir zeytin yiyerek yaşayabiliyormuş. Kira masrafı çıkmasın diye de Reha Muhtarın ceketinin cebinde yaşadığı söyleniyor.
Küçük Emrah:
Bir insanın 35 yaşına geldiği halde hala 'Küçük Emrah' diye çağrılması ne fena di mi? İlerde torunlarının da Küçük Emrah diye çağıracak olmaları daha da fena.. Dayanılmaz bir şey bu. Küçük Emrahı'n yerine olsam hemen intihar ederdim. Ya da bir kahramanlık yapıp kendime yeni bir isim alırdım.
Küçük İbo:
Futbol takımlarında olduğu gibi iki tane aynı isimden insanı ayırmak için bu lakab verildiyse iyi. Değilse Emrah için söylediklerim Küçük İbo içinde geçerli. Ama kimse de benden İbrahim Tatlıses'le karıştırılmasın diye diğerine Küçük İbo dendiğini zannetmemi beklemesin. Ben onu Saddam'la bile karıştırmıyorum.
Küçük Onur:
Küçük Emrah ve Küçük İbo için söylediklerim küçük Onur için de geçerli. İyi de kardeşim sen de ota boka aynı şeyi yazıyosun diyeceksiniz. Alın size bilimsel bir yaklaşım o zaman. Küçük Onur'un durumu hakkında. Küçük Onur bir Oxymoron'dur. Az önce bana bok atan bazı moronlar, Oxymoron'un ne olduğunu merak ediyodur şimdi; şeytan söyleme diyo ama. Oxymoron yan yana kullanılmaması gereken, kullanılamayacak, kullanıldığında mantık hatası oluşturacak iki kelimenin yan yana kullanılmasıdır. (Bknz. Küçük Onur)
Cüce Mevlüt:
Kendisi küçük marifeti büyük, milli cücelerimizden. Sinema oyunculuğu ve kısa süreli mafya babalığı yapmasıyla tanındı. Dönersen Islık Çal adlı filmde oynamıştı. Filmin üzerinden on sene geçmesine rağmen Hasanpaşa'da oturduğu apartmandaki komşuları, geceleri yüksek sesle sabahlara kadar ıslık çaldığı gerekçesiyle karakola şikayette bulunmuşlar. Geçtiğimiz yıllarda da Antalya'da adamlarıyla bir büfeden haraç alırken yakalandı. Polisi büfeden haraç değil sosisli almaya gittiğine inandıramadığı için adamlarıyla beraber bir karton kutuya konularak, İstanbul emniyetine Aps'li olarak posta ile teslim edildi.
Naim Süleymanoğlu:
Spor medyasında Cep Herkülü, halk arasında salon cücesi, Özal ailesinde manevi evlat, aptallar arasında ''olum bu adam ikiyüz kiloyu nasıl kaldırıyo lan', nüfus dairesinde Naim Süleymanoğlu, Bulgarlar arasında da Naum Şalamanof, uzaylılar arasında "üğh hığ nmkmği" olarak bilinir.
Güdük Necmi:
Kanuni Sultan Süleyman döneminde sadrazam olan ilk Sırp devşirmesidir. Yeniçeriyi ayaklandırdığı için kafatası ile, her devresi on beşer yıldan iki devrelik bir maç oynanmış, maçın sonunda yeniçeriler nerde bizim galibiyet primimiz diyerek yine ayaklanmışlardır. Ne! Ben Güdük Necmi'yi başka biriyle mi karıştırmışım. Bu başka Güdük Necmi abi. Bi siz mi biliyosunuz. Biz salağız di mi?
Küçük Çekmece:
İstanbul'da bir semt adı. Arzu edene büyüğü de var. O kadar küçük ki semtte tek bir tane ev var. O evde yaşayanlar da yalnızlıktan bunaldıkları için başka bir semte taşınmaya karar vermişler.
Küçük Hüseyin Efendi:
O kadar küçükmüş ki onu hiç gören olmamış; ama o herkes kendisine tabiymiş gibi şeyh olduğunu sanarak ortalarda dolanıyormuş. Garih cinayeti de onun mezarının yanında işlendi. Bedenine göre tabut bulunmadığından başkasının tabutuna sığıştığı rivayet edilir. Bazı rivayetlerde de bir kibrit kutusunda defnedildiği anlatılır. Ben başkasının yalancısıyım.
Küçük Şenol:
Fenerbahçenin efsane topçularından birisi. Pek iyi oynayamazdı hatta kadroya bile çok az girerdi ama sahanın görünmez kahramanlarından biriydi Küçük Şenol. Efsane derken de biraz abarttım galiba. Toplam beş altı maç oynamıştı Fenerde.
Küçük Abdest:
Bir çeşit çiş. Sidik de denir. Küçüksu da denir.Tahlili yapılacaksa da idrar denir. Sidik tahlili demek bilimsel ortamlarda bayağı kaçar.
Küçük Hüsamettin:
Levent Kırca'nın en sevdiğim tiplemelerinden birisiydi. Onunki biraz sahte bir küçüklüktü ama olsun. Kamera arkasında büyük, kamera önünde küçük. Biz kameraların önünde olanı biliriz. Ayrıca ben, o zamanlar onu, gerçek zannediyordum