Peki hanımlar, erkeklerden aile hayatında neler bekliyor? Erkekler acaba bu beklentileri karşılayabiliyorlar mı?
Hanım, kocasından evi silip süpürmesini beklemez; ama "hiçbir şey yapmıyormuş" muamelesi görmeyi de hazmedemez. Hiç olmazsa samimi bir şekilde "Hayatım bütün gün koşturup yoruluyorsun, Allah razı olsun." cümlelerini duymak, "sevgi" ve "şefkat" bekler.
Hanımlar, eşlerinin kapıdan girer girmez, "Yorgunluktan ölüyorum" sözleriyle selamsız sabahsız direkt TV'nin karşısına geçmelerini istemez.
Yapılan yemek ya da işlerle ilgili "takdir"lerini belirtmesini, bir eksiklik varsa "iğnelemeden" ve usulünce söylemesini bekler.
Bir hanım eşinden, "Sustur şu çocuğu be kadın! Zaten akşama kadar kafam şişiyor. Bir de senin çocuğunun zırıltılarını mı dinleyeceğim? Görmüyor musun haberleri dinliyorum!" demesini beklemez. (Çocuk sanki sadece hanımındır!)
Hanımlar eşlerinden evi toparlamasını beklemez. Ama en azından "Nerde benim çoraplarım! Şu kenarda duran çoraplarımın sana ne zararı var?" demek yerine çoraplarını belirli bir yere koyması öğrenmesini, kirliyse kirli sepetine bırakmasını bekler.
Hanımlar işten gelen eşlerinin, "Aaa! Bu çocuk ağlıyor, yemek de hazır değil zaten arkadaşlar da beni bekliyor. Haydi eyvallah!" deyip çekip gitmesini değil, "Ben çocukla ilgileneyim sen bir şeyler hazırla yiyelim. İstersen yemekten sonra uzanıver. Ben çocuğa bakarım." gibi tepkiler, "hoşgörü", "yumuşaklık", "merhamet", "destek", "güven", "himaye" bekler.
ZAMAN AİLEM DERGİSİ