Es-Selamu Aleyküm ve rahmetullahi
Allah'u teala bakın Ahzab suresi 35 ayetinde şöyle buyuruyor.
“Doğrusu erkek ve kadın müslümanlar, erkek ve kadın mü'minler, boyun eğen erkekler ve kadınlar; doğru sözlü erkekler ve kadınlar, sabırlı erkekler ve kadınlar, gönülden bağlanan erkekler ve kadınlar, sadaka veren er-kekler ve kadınlar, oruç tutan erkekler ve kadınlar, iffetlerini koruyan erkekler ve kadınlar, Allah'ı çok anan erkekler ve kadınlar, işte Allah bunların hepsine mağfiret ve büyük ecir hazırlamıştır.”
Bir ara Ümmü Seleme anamız Rasûlullah efendimize gelerek, ey Allah’ın Resûlü mükâfatlar, âyetler hep erkeklerle ilgili geliyor. Biraz da biz kadınlarla alâkalı âyetler gelse de bizler de sevinsek diyor. Ve işte bunun üzerine bu âyetler geliyor.
Muhakkak ki teslim olmuş erkekler ve teslim olmuş kadınlar. Müslüman erkekler ve müslüman olmuş kadınlar. Allah’ın emirlerine teslim olmuş, iradelerini Allah’a teslim etmiş, Allah’ın kendileri için seçimini seçim kabul etmiş, müslümanca bir hayatı kendilerine hayat tarzı seçmiş erkek ve kadınlar.
İman etmiş erkekler ve kadınlar. Allah’a ve Allah’tan kendilerine gelen dinin, hayat programının kendilerini dünya ve ukbada kurtuluşa götürecek tek yol, tek çare olduğuna gönülden iman etmiş erkek ve kadınlar.
Allah ve Resûlüne itaat eden erkek ve kadınlar. Yâni Allah ve Resûlüne iman iddialarını söz planında, iddia planında bırakmayarak bu imanlarının gereğini yerine getiren erkek ve kadınlar. İmanlarını hayatlarında görüntüleyen erkek ve kadınlar.
Allah ve Resûlünden gelenleri tasdik eden, imanlarının eylemini gerçekleştiren erkek ve kadınlar. İman, niyet, söz ve amellerinde samimi olan erkek ve kadınlar.
Sıkıntılara, yokluklara, varlıklara sabreden, her şart altında Rablerinin istediği gibi olma yolunda olan erkekler ve kadınlar. Rablerinin istediği kulluk yolunda karşılarına çıkan her türlü eziyetlere sabredip geri adım atmayı akıllarının ucundan bile geçirmeyen erkek ve kadınlar. Hiçbir korku, hiçbir tehdit, hiçbir nefsânî arzu, hiçbir menfaat kendilerini Rablerinin istediği kulluktan alıkoyamayan, tek dertleri Rablerinin rızası olan erkek ve kadınlar.
Allah’a karşı gerçekten haşyet duyan erkekler ve kadınlar. Rablerine boyun büküp Onun hatırını kazanamama konusunda tir tir titreyen, Onun huzurunda secdelere kapanan, emirlerini hemen beklemeden uygulamaya koyan erkek ve kadınlar. Hiçbir gurur, kibir duymadan sadece Rablerine ibadet ve itaati düşünen erkek ve kadınlar. Rablerine nasıl itaat etmeleri gerekiyorsa, Rablerinden nasıl korkmaları gerekiyorsa öylece davranan erkek ve kadınlar.
Sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar. Tasdik ehli olan erkekler ve tasdik ehli olan kadınlar. Bedenlerinde, mallarında ve tüm hayatlarında Rablerinin söz sahipliğini kabul etmiş erkekler ve kadınlar.
Oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar. Rableri hatırına tuttukları oruçla bedenlerini ve niyetlerini arındıran erkek ve kadınlar.
Irz ve namuslarını muhafaza eden erkekler ve kadınlar.
Allah’ı çokça zikreden erkekler ve kadınlar. Rablerini hep gündemlerinde tutan erkekler ve kadınlar. Geceli gündüzlü gündemlerinde Allah olan, Allah’ın âyetleri olan erkekler ve kadınlar.
Allah işte böyle erkek ve kadınlara bir bağış, bir mağfiret hazırlamış ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır. Allah onların geçmişte işledikleri günâhlarını, hatalarını, kusurlarını sıfırlamış, bağışlamış ve onlar için çok büyük mükafatlar hazırlamıştır.
Ne güzel bir müjde değil mi? Elhamdülillah, elhamdülillah. İs-ter erkek olalım ister kadın hiç fark etmiyor. Bu özelliklere sahip olduğumuz sürece Rabbimizin bu müjdeleri bizim içindir. Tamam Rab-bimiz sorumluluklarımız açısından kadınlara erkeklerden biraz fazla yük yüklemiştir, ama genel mânâda cennete gitme hususunda ne kadınlara ne de erkeklere bir ayrıcalık vardır. Her ikisi de bu konuda eşittir. Şu sayılan özelliklere sahip olan kim olursa olsun o cennete gidecektir.